Türk kadını hak ettiği konuma adım adım ilerliyor
14 mins read

Türk kadını hak ettiği konuma adım adım ilerliyor

Türkiye’de kadının aile, toplum ve iş hayatındaki konumuyla ilgili toplumsal bakışta köklü değişim ve cinsiyet eşitliği yönünde önemli oranda iyileşme kaydedilmekle birlikte, bu alanda daha katedilmesi gereken uzun bir mesafe bulunuyor.

Küresel bir kadın topluluğu olan TurkishWIN ve araştırma kuruluşu XSIGHTS ile TED Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen “2024 Kadın ve istihdam Araştırması”, Türkiye’de kadın istihdamı, cinsiyet temelli genel mitler, yaygın değerler, algılar ile bu konulara toplumun bakışındaki değişim ve beklenen iyileştirici politikalara ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma bulgularına göre toplumun yarıdan fazlasında kadınların eğitimi ve istihdamına yönelik algılar olumlu. Çocuk bakımı konusunda ise bakış farklılaşıyor.

Toplumun üçte ikisi çocuğa en iyi annesinin bakacağı görüşünde. Ancak önceki anket sonuçlarına göre bu konudaki bakış açısının değiştiği görülüyor. Bu durum, ekonomik koşullardaki değişime bağlanıyor. Ailelerin ekonomik ihtiyaçlarını karşılama görevini erkeğe yükleme şeklindeki genel yaklaşımın zayıfladığı dikkati çekiyor. Hem kadın hem erkeklere yönelik olarak işverenden talep edilen kolaylaştırıcı politikaların başında ise esnek-kısa çalışma saatleri geliyor.

Ev işleri annenin, geçim babanın işi mi?

2024 Kadın ve İstihdam Araştırmasında; “Ev içi işler, çocuk bakımı annenin, eve para getirmek babanın işidir” şeklindeki klişe algıya toplamda katılım yüzde 13,3’le tüm şıklar içinde en düşük düzeyde, katılmama oranı da yüzde 58,2 olarak ölçüldü.

Bu görüşe katılım oranı kadınlarda yüzde 12,5’le erkeklerdeki yüzde 14,1’lik oranın da altında çıkarken; katılmama oranının kadınlarda yüzde 63,7 ile erkeklerdeki yüzde 52,6’lık oranın üstünde olduğu belirlendi. Bu görüşe katılmama oranının çalışan-çalışmayan kadın ayrımında anlamlı biçimde farklılaştığı dikkati çekti. Çalışan kadınların sadece yüzde 12,6’sı bu görüşe katılırken, yüzde 68,9’la ezici çoğunluğu katılmadığını bildirdi. Çalışmayan kadınların ise yüzde 15,6’sı bu görüşe katıldı, yüzde 55,5’i katılmadı.

Yüzde 61: “Çocuğa en iyi anne bakar”

“Bir çocuğa en iyi annesi bakar” görüşü, tüm katılımcıların yüzde 61,2’since desteklendi, yüzde 18’lik bir kesim ise buna karşı çıktı. Kadınlarda bu görüşe destek yüzde 60,5, karşı çıkanların oranı yüzde 18,3; erkeklerde ise destek yüzde 61,9, karşı görüş oranı yüzde 17,7 olarak ölçüldü. Çalışan kadınların yüzde 60,5’i, çalışmayan kadınların da yüzde 53,9’u bu görüşe katılırken; çalışan kadınların yüzde 13,7’si, çalışmayan kadınların ise yüzde 14,8’i katılmadı. Eğitim düzeyi artıkça, bu görüşe katılımın azaldığı dikkati çekti.

Çalışan anne çocuğuna iyi bakamaz mı?

“Çalışan anne çocuğuna iyi bakamaz” şeklindeki klişeye kadınların yüzde 14,6’sı, erkeklerin yüzde 15,3’ü katılırken; kadınların yüzde 59,1’i, erkeklerin yüzde 52,7’si katılmadı. Toplamda bu görüşe katılım yüzde 14,6’da kaldı, katılmadığını bildirenlerin oranı yüzde 56’ya ulaştı.

Çalışan kadınlarda yüzde 13,6 çıkan bu görüşe katılım, çalışmayanlarda yüzde 20,3’le çok daha yüksek oldu. Katılmama oranı ise çalışan kadınlarda yüzde 52,4 ve çalışmayanlarda yüzde 50 ile görece yakın çıktı. “Anne çalışırsa çocuk anne sevgisinden mahrum kalır” görüşüne toplamda katılım oranı yüzde 20 olurken, karşı görüş yüzde 49,2 olarak gerçekleşti.

Kadınların yüzde 20,3’ü bu görüşe katılırken yüzde 49,3’ü katılmadı; erkeklerin ise yüzde 19,8’i buna katıldığını, yüzde 49’u katılmadığını ifade etti. Çalışan kadınların yüzde 20,4’ü, çalışmayan kadınların yüzde 25’i bu görüşe katılırken; çalışanların yüzde 46,6’sı, çalışmayanların yüzde 41,4’ü karşı görüş bildirdi. “Bakıcıyla büyüyen çocuk mutsuz olur” mitine destek toplamda yüzde 20’de kalırken, karşı görüş bildirenlerin oranı yüzde 50 oldu.

Kadınlarda destek oranı yüzde 20,1, karşı görüş yüzde 50,1; erkeklerde destekleyenlerin oranı yüzde 20, karşı görüştekilerin oranı yüzde 49,8 çıktı. Bu görüşe katılım çalışan kadınlarda yüzde 20,9, çalışmayanlarda yüzde 21,1; katılmama oranı ise çalışan kadınlarda yüzde 45,1, çalışmayanlarda yüzde 43 olarak ölçüldü.

Çocuk bakımında babanın rolü

“Babanın çocuk bakımında önemli bir rolü olmasa da olur” şeklindeki görüşe, tüm kişilerin sadece yüzde 15,5’i katılırken, karşı olanların oranı yüzde 62,7 ile tüm şıklar içinde en yüksek düzeyde çıktı. Bu görüşe kadınların yüzde 15,3’ü, erkeklerin yüzde 15,7’si katıldığını; kadınların yüzde 65,9’u, erkeklerin ise yüzde 59,5’i katılmadığını bildirdi.

Kadınların bu görüşe yaklaşımları da çalışan-çalışmayan ayrımında anlamlı biçimde farklılaştı. Çalışan kadınların sadece yüzde 15’i bu görüşe katılırken, çalışmayanların yüzde 28,1’inin bu genel mite daha çok destek verme eğiliminde olduğu görüldü. Bu görüşe karşı olma oranı çalışan kadınlarda yüzde 65, çalışmayanlarda yüzde 58,6 olarak ölçüldü.

Bazı yaygın toplumsal değerler

Toplumda yaygın değerler olan bazı temel önermelere anket katılımcılarının tepkisinin, cinsiyete göre anlamlı şekilde ayrıştığı görüldü. Kadın ve erkekler arasındaki en derin görüş ayrılığı, kadınların eğitim hayatını tamamladıktan sonra ve evlendikten sonra çalışamamaları ve erkeklerin daha başarılı girişimci/ iş insanı olduğu kanısında kendini gösterdi.

“Kadınlar eğitim hayatını tamamladıktan sonra çalışmamalıdır” görüşü toplamda yüzde 9,6 ile yaygın değerler içinde en az desteklenen oldu. Toplamda bu görüşe katılmayanların oranı ise yüzde 66,4 olarak ölçüldü. Bu önermeye katılım kadınlarda yüzde 7,9 olurken, katılmama oranı yüzde 75,8’e ulaştı. Erkeklerde ise katılma oranı yüzde 11,3, katılmama oranı yüzde 57,1 çıktı.

“Üniversite eğitimi, kız çocuktan çok erkek çocuk için önemlidir” ifadesine katılmayanların toplamda oranı yüzde 69,1’le, yaygın değerler altında sorulan diğer tüm soruların katılmayanlarından oransal açıdan daha yüksek ölçüldü. Bu değere katılım ise yüzde 11,3’te kaldı. Bu önermeye katılma-katılmama oranları da erkek-kadın ayrımında belirgin biçimde farklılaştı. Kadın anket katılımcılarının sadece yüzde 9,7’si lehte görüş bildirirken yüzde 75,5’i buna karşı çıktı. Erkeklerde ise bu görüşe katılım oranı yüzde 12,9, katılmama oranı yüzde 62,7.

Kadın eşinden çok kazanırsa…

Bir kadının kocasından daha fazla kazanmasının evlilikte sorunlara yol açacağı şeklindeki yargıya katılım yüzde 12,9, katılmama oranı yüzde 62,8 olurken; kadınlarda yüzde 9,5’te kalan bu görüşe katılım erkeklerde yüzde 16,3’le yüksek çıktı. Katılmama oranı ise kadınlarda yüzde 67, erkeklerde yüzde 58,6 olarak belirlendi. “Kadınlar evlendikten sonra çalışmamalıdır” şeklindeki geleneksel değer yargısına katılım da yüzde 10,5’le oldukça düşük çıkarken, katılmama oranı yüzde 66,1 oldu.

Bu görüşe katılım kadınlarda yüzde 9,3, erkeklerde yüzde 11,7 olurken, katılmama oranı kadınlarda yüzde 73,8 ve erkeklerde yüzde 58,3’le ayrıştı. “Kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra çalışmamalıdır” şeklindeki değer yargısına katılım oranı toplamda yüzde 12, katılmama oranı yüzde 56,7 olarak ölçüldü. Bu görüşe katılım kadınlarda yüzde 10,5, erkeklerde yüzde 13,3; katılmama oranı da kadınlarda yüzde 59,6, erkeklerde yüzde 53,7 ile görece daha yakın çıktı.

Girişimcilik ve siyasette kadın

Erkeklerin kadınlardan daha başarılı girişimci/iş insanı olacağı şeklindeki değer yargısına katılanların oranı yüzde 15,3’te kaldı, katılmayanların oranı yüzde 61,7 olarak ölçüldü. Bu görüşe katılım kadınlarda yüzde 12,1’de kalırken, erkeklerde yüzde 21,2 ile bunun çok üstünde çıktı. Katılmama oranı ise kadınlarda yüzde 71,4 olurken, erkeklerde yüzde 54,8’de kaldı. Genelde erkeklerin kadınlardan daha iyi siyasi lider olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 15,3, bu görüşe katılmayanların oranı yüzde 63,2 çıktı. Kadınlarda bu görüşe katılım yüzde 11,1, katılmama oranı yüzde 68,7 olurken; erkeklerde katılma yüzde 19,7 ile çok daha yüksek, katılmama oranı yüzde 54,5’le daha düşük ölçüldü.

Yaygın görüş: “Evi geçindirmek erkeğin görevi”

“Erkekler, ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorundadır” görüşü, yüzde 33,8’le, istihdamla ilgili diğer tüm yaygın değerlerden daha yüksek oranda destek buldu. Toplamda yüzde 40,7’lik bir kesim ise bu görüşe katılmadı.

Bu görüş kadınlardan yüzde 35, erkeklerden yüzde 32,6 oranında destek gördü. Kadınların yüzde 43,9’u, erkeklerin yüzde 37,4’ü bu görüşe katılmadığını ifade etti. Bunun karşı argümanı olarak “Kadın çalışarak ailesinin ekonomik ihtiyacını karşılamak zorundadır” ifadesine toplam katılım oranı ise yüzde 14,7’de kaldı, yüzde 60,1’lik kesim buna katılmadı. Bu görüşe destek veren kadınların oranı yüzde 13,6, erkeklerin oranı yüzde 15,7 olarak ölçüldü. Kadınların yüzde 63,3’ü, erkeklerin yüzde 56,9’u karşı görüş bildirdi.

Ülkede insanlar iş bulamıyorsa, çalışmanın kadınlardan çok erkeklerin hakkı olduğu görüşüne katılım yüzde 13,2, katılmama oranı yüzde 63,3 çıktı. Katılma oranı kadınlarda yüzde 12,1, erkeklerde yüzde 14,3 olurken; katılmama oranı kadınlarda yüzde 70,4’le erkeklerdeki yüzde 56’lık oranın çok üzerinde ölçüldü. “Part time/yarı zamanlı çalışma kadınlar için uygundur” görüşüne toplamda katılım yüzde 26,7, karşı görüş yüzde 42,8 oldu. Bu görüşe kadınların yüzde 28,8’i, erkeklerin yüzde 24,8’i katılırken, katılmama oranları yüzde 44,4 ve 41,1’le yakın çıktı.

Çalışan kadına bakışta köklü değişim

Kadınların istihdamına ilişkin düzenli olarak sorulan sorulardan üçünde; klişe yargılara destek oranının yıllar itibarıyla dramatik biçimde düşüş gösterdiği dikkati çekti. “Erkekler, ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorundadır” görüşüne önceki ankette yüzde 59 olan katılım oranı sonuncuda 25 puanlık yüzde 34’e gerileyerek, bir önceki araştırma yılına göre en çok değişen değer oldu.

“Babalık izni” bilinirliği

Katılımcıların yüzde 31’i babalık izninden haberdar olduğunu belirtti. Başka deyişle, babalık iznini bilmeyenlerin oranı yüzde 69 çıktı. “Babalık izninden haberdar mısınız?” sorusuna “evet” yanıtı verenlerin oranı önceki ankette yüzde 34 çıkmıştı. Babalık izini hakkında bilgisi olanların, babalık izni süresi talepleri ortalama 15 gün olarak ölçüldü. Bu süre, bir önceki ankette 20 gün olarak ölçülmüştü.

İstenen kolaylaştırıcı politikalar

Katılımcıların, kadınların aile/bakım yükümlülüklerini yerine getirmesi için işverenden bekledikleri kolaylaştırıcı politikalardan en yüksek oranda dile getirilen talep, yüzde 40,2 ile esnek-kısa çalışma saatleri oldu. Bunu yüzde 6,9’la daha fazla izin günü/daha esnek izin imkânı ve yüzde 6,3’le evden çalışma izledi. Yüzde 5,7’lik bir kesim çocuğu olanlar için para yardımı, yüzde 5,4 çocuğa ve anneye uygun çalışma ortamı, yüzde 5,2 yan haklarda iyileştirme, yüzde 5,1 iş yükünün azaltılması, yüzde 3,8’lik bir kesim doğum izni süresinin uzatılmasını istedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir